|
||||||||
İnfak Ve Asr'a Taşıma Eylemleri 72.Bölüm | ||||||||
|
||||||||
Hicret-İnfak-Kardeşlik Haberi | ||||||||
![]() |
||||||||
İnsanın La'sı Olmalı "La" bir arınmadır. Çağın tüm tağutlarından, kapitalist ve sekülarist kirlerden, heva ve hevesin dürtülerinden, beşeri sistemlere entegrasyondan arınmadır. Her şey "la" ile başlamalıydı, "ilahe" ile devam etmeliydi, "illallah" ile bir dava anlayışı oluşturulmalı idi...Dava insanın iki kanadı olmalı ve ikisininde faaliyeti canlı ve işlek olmalıdır. Bir kanadı Rabbe itaat, diger kanadı ise tağuta ve temsilcilerine isyandır. Gerçek bir itaatin gerçek ve derinlikli bir isyandan geçtiğini farketmelidir insan. Haklı bir isyanın olmadığı yerde kanıksanmış bir köleliğin olacağını tarih bize hep göstermiştir...
Üst kimlik, insan için özgürlük kimliğidir. İslami ve insani olan üst kimlik bütün kimliklerin üzerinde olan, bütün bağımlılıkları yok eden, taassup girdabından, zindanından kurtarıp gerçek bir varoluşsallığa taşıyan en makul ve gerekli kimliktir.Üst kimlik insanın insanlığına, insanın şanına, itibarına ruh katan önemli bir kimliktir. Bu üst kimliği kaybettiğimiz için hayatımızın her alanı, her bakış açısı, islami mücadele tarzı, dava anlayışı, kardeşlik anlayışı hep yara almıştır...Ve bizler yaralı bir şekilde bir mücadele vermeye çalışıyoruz. Yaralarımızın, sorunlarımızın sebeplerine inmeden, irdelemeden bu sorunları ilahi bir imtihan olarak değerlendirebiliyoruz. Yaralı bir akıl ve kalpten doğru sonuçları beklemekte ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kendi beceriksizliğimizi, konumsuzluğumuzu, asli olan kimliğimizi felce uğratan tali kimlikleri kimlik edinerek anlaşılmaz ruh halimizi, olaylara bakış açımızı ve tüm olumsuzlukları ilahi bir imtihan olarak nitelendirme cesaretinde bulunarak bir iç muhasebeyi gerçekleştirmek yerine yavan ifadeler kullanarak kendimizi rehabilite etmeyide biliyoruz....
Evrensel bir bilinç oluşturmak gerekiyor, zira islamın kendiside evrenseldir ve evrensel müntesipler ister. Evrensel bir dinin taassubkâr bireyleri olmak dava anlayışına yakışmayan bir durumdur. Bugün birbirimizi dinleyemediğimiz için birbirimizi anlayamıyoruz. Bu durum bizleri birbirimize önyargılı kılıyor. Neye göre birbirimizi yargıladığımızda tam bir muamma, hangi değerler, prensipler ve ilkelerle birbirimize bakıyor ve değerlendiriyoruz?Birbirimize anlaşılmamak için adeta çırpınıyor, diretiyor, önyargılar oluşturuyoruz. Bu ruh hali bizi birbirimizden uzaklaştırıp yabancılaştırmaktan başka bir şeye yaramadığı apaçık ortada. Hayattan, yaşananlardan hiç tecrübe elde edemiyor gibiyiz. Oysa yığınla tecrübelerimiz var ve hiç birini konuşturma ihtiyacı duymayacak kadar halimizden razı gibiyiz.Fakat razı olunacak bir halimizin olmadığını bilmek zorundayız, bu varlığımız ve yokluğumuz hiç bir anlam ifade edemeyecek kadar zavallı bir durumda, Varlığımız anlam kazanmalı, ses getirebilmeli ve evrensel bir davanın duyurulması, tebliğ edilmesi bu anlamlı ve gayretli varoluşsallıkla tezahür etmelidir. En kutsal, evrensel, büyük bir davanın en cılız müntesipleri konumunda olduğumuzu idrak edip, bu zilletten kurtulmak ve davanın şanına yakışır bir varoluşsallık gayretine girebilmeliyiz...
Hanzala AYDIN |
||||||||
|
||||||||
| ||||||||
Etiketler: İnfak, Ve, Asr'a, Taşıma, Eylemleri, 72.Bölüm, |
|