|
||||||||
İman Ettiğimiz Allah 140.Bölüm | ||||||||
|
||||||||
ESMA-ÜL HÜSNA Haberi | ||||||||
![]() |
||||||||
Allah dedik... -İman ettiğimiz Allah, orjinal sevgiyi kuşanmayı emreden Rabb´dir! Müslümanlar ifrattada rekor kırmakta, tefrittede rekor kırmakta fakat bir türlü vasatta buluşamamakta! Muhabbet ekseninden kayarsa şirk doğurmaya mahkumdur. Muhabbet orjinal ayarlara döndürülmezse sisteminizi çökertmede asla çekinmeyecektir! Son dönem ulemaya bak... Hiç biri ümmete buğzu öğretmiyor. Varsa yoksa her tür hataya göz yuman bunu da barış ile, İslam ile perdeleyen yani yine İslam’a İslam ile savaş açan ve her şeye eyvAllah, doğrudur, çok güzeldir diyen entel sevgiler üretiyorlar. Orjinal sevgi İslamda odur ki: Hiç bir imansal hataya göz yumma ki sevdiklerin o hatadan ötürü cehenneme gitmesin. Orjinal İslamda sevgi temeline ahreti düşünmek üzre bir temel atar. Orjinal sevgi odur ki: Kendin için egoistçe bir cennet arzusu yerine tüm sevdikleriyle de o müşrik, küfür, nankörlük, nifak dolu eylemlerine savaş açarak onlarla beraber cennete gitmeyi arzulama kurgusu üzerinedir. Orjinal sevgi: Cennete beraber gitmek istiyorum cümlesinin hayata zaman zaman sert buğuz dolu müdahalesiyle gerçekleşir, zaman zamanda merhameti gazaba galib tutmakla gerçekleşir. Eğer siz akidevi uçurumlarda geziyorsanız ve size biri İslam ile sert müdahalede bulunmuyorda aksine küfrünüzü size hala sevgi üzerinden onay makamı gibi davranarak bir sevgi örneği sergiliyorsa, kesin olarak bilin ki o sizin ahiretinizin cehennemini isteyen çakma bir sevgiliden, eşten, dosttan başka bir şey değildir! Orjinal sevgi bedelli sevgidir. Muhatap aldığınız insanın size ömrünce yüz çevirmesini de göze alabilecek bir sevgidir. Bir kulun size ömrünce selam vermemesi bu dünyada çok büyük bir anlam ifade etmeyebilir fakat o müdahil olduğunuz konuda ahiretine yönelik doğru bir adım atması size dünya hayatının vereceği tüm tesellilerden öte bir tesellidir. Orjinal sevgi sahibi için daima mutluluktur. Algılarıyla oynanmış, ucube sevgi edebiyatıyla antik roma dinlerinin romantik kulu olmuş ahmaklardan orjinal bir sevgiyi anlamayı beklemek sadece hayal olur. Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek, yani onurlu orjinal sevgi algımız maalesef bugün yerini sadece emperyalist, kapitalist, günübirlik, maskeli, izm´li tuhaf kabirlere gömülmek istenmekte, nesiller yobazlıkta eskileri sollamakta ve yozlaşmaktadır. Aynı dili konuşamayan müminler birbirlerini zerre kadar anlamamakta ve aradaki uçurumlar sadece büyümeye yol tutmakta. Sevgi muhakkak eleştiri doğurmalı… Sevgi muhakkak tahkik doğurmalı... Sevgi muhakkak daha iyiyi hem bu alemde hem de ahirette istemeye yönelik olmalı… Sevgi orjinal İslamda bir onarımdır, bir tamirdir, bir tadilattır. Örneğin ben en çok allameleri eleştiririm. Sonuna kadar hangisi olursa olsun bu allame çetelerinin topuğuna basarım! Bu noktada çoğu zaman ne beni avam anlamakta ne de allame çeteleri. Ben biliyorum ki 1300 sene boyunca öyle veya böyle, bin eksik veya bin fazla ile dünyayı titreten onurlu bir İslam ümmeti var. Ben biliyorum ki bu allame çeteleri bizi bu onurlu günlere en kötüsünden en iyisine kadar taşıyabilecek kapasitedeler aslen. Ben biliyorum ki avamda ümmet nasılsa alimlerde yukarıda öyledir. O yüzden biz bu topuğa ne kadar çok basarsak biliyorum ki özlenen günler daha yakındır. En sert eleştirimi allamelere yapmam benim gözümde ümmetin cennetsel bir maslahatı gereğidir. Buradan hareketle tekrar söyleyeyim: Alimlerin topuğuna basmazsanız cahilin fehmiyle bir yere varamazsınız. Allame çetelerine bir kere daha ikaz tazeleyelim: Ya bu ümmetin onurlu bir ufku olduğunu ve o ufka yürümekte kararlı olduğunuzu orjinal projelerle hayata geçirin, yahutta dinpezevengi kesilip o ümid bölgelerini işgal etmekten vazgeçin. Siz adam olmazsanız, Allah elbette sizin yerinize O’nun yolunda mücadele edecek adamlar getirir! Orjinal sevgi kabul değil red ile başlar. Bu aynen La kanunu gibidir. La demeden illallah demek çakma sevgidir. Allah bile önce orjinal sevgiye girmek için kuluna La demeyi öğretirken, beşeri sevgilerde sürekli sevgi papağanı kesilmek zerre kadar inandırıcı olabilir mi? Orjinal sevgiye ancak orjinale yönelen insanlardaki güzel kafa basar. Bu sevgi cahilin gözüyle çoğu zaman ya zulümdür, ya isabetsizliktir, ya kendi üzerinde bulunduğu çakma denge terazisinden ölçeceği bir dengesizliktir. Bunun böyle olduğunu da yine orjinal sevgiye yönelenler çok iyi bilirler fakat hiç bir zaman bu cahil kafalarca algılanmayacaklarını da hidayet müstesna gayet iyi bilirler. Orjinal sevgiyi kuşanan hiçbir kul muhatabını atma refleksi üzerinden hareket etmemiştir, aksine muhatap aldığı kulun cennetini istemiştir. Hikmeti kaybettiğimiz günden beri hiçbir hikmetli hareketi maalesef orjinal algıdaki gibi idrak edemez olduk ümmetçe ve tabiki orjinalden uzaklığımız kadar da zincirleme trafik kazaları biriktirdik çakma sevgiler cinayetinden! Lakin daha kötüsü var… Orjinal ayarlarını kaybetmiş her sevgi cehennem doğuran bir anne gibidir! Şirkin en gizli halleri sevgilerdeki çakma algılarda gizlidir desek Allahu Alem on numara doğru demiş oluruz! Bizi cennete götürecek sevgi ancak buğz ile dost olursa istikametine oturabilir. Bu mesele, sevgi ve muhabbet meselesi müstakil bir meseledir. Allah için sevip Allah için buğzetmek ise orjinal omurgadır. Omurgayı kırmayın! Allah, düşünen kulları, fehmeden kulları seven Rabb´dir. Allah: Yenilmezdir! Kimse Allah´a galib gelici değildir. 14 Mart 2015´de kurduğum cümleleri bu eksende buraya alarak bitirelim: Eğer ki Allah ‘Nefsinden öte Resulullah (sav)´mi sevmeyi emretmeseydi, muhabbette şirk koşmamak için ve putperest olmamak için, O makama bile ezip geçici olmakta beis görmezdim!’ Ve... Resulü dahi ancak bir beşer olarak nefsimden öte severim amma bilin ki: Allahı sever gibi sevmeyi Resulullah olsa karşımda yine yapmam! Sözümün özü şu: Sevgi ve muhabbet putunuzu da, şirkinizi de, ifrat ve tefritlerinizi de sevmiyorum. Onaylamıyorum. Men ediyorum. Sakın hiç beşeri, Allah’ı sever gibi sevme. Sakın hiçbir beşeri Resulden beri tutma. Davada yürüyecekler 1 adım öne gelsin… Davada dökülenler gözüme gözükmesin. Bu dava yürüyenlerindir. Vıdı vıdı köşelerinde vakti heba edenlerin değil. Tava adamı değil, dava adamı olacaksak: İş… İş… İş… İş… İş… Yine iş! Taassupların tümü ilah olarak Allah’a, kullardan ise sadece Resulleredir. Kırılsın, kahrolsun putlarınız duasıyla! Allahumme Amiin! Allah buyurdu ki: ‘Ey kavmim! (Etrafındakileri kov, biz sana iman ederiz, teklifiniz üzerine), ben onları kovarsam Allah’ın intikamından beni kim kurtarabilir? Hiç de düşünmez misiniz?’ ( 11 .30 ) Neue Welt |
||||||||
|
||||||||
| ||||||||
Etiketler: İman, Ettiğimiz, Allah, 140.Bölüm, |
|