|
||||||||
İman Ettiğimiz Allah 102.Bölüm | ||||||||
|
||||||||
ESMA-ÜL HÜSNA Haberi | ||||||||
![]() |
||||||||
Allah dedik... -İman ettiğimiz Allah, Cihad ibadetinde de emri veren ve izinleri kaldıran Rabb’dir Allah! İzni vermek de vermemek de Allah hakkıdır. Allah yolunda mücadele etmek isteyenler bilirler ki bu tüm diğer emirler gibi Allah´tan kullara emredilen ve eda edilmesi farz olan bir ibadettir. Allah yolunda mücadele etmek isteyenler, kulluğun gereği olan bu emri hayata geçirmek isteyen kullar muhakkak bir yol bulup mücadeleyi sürdürmek isteyeceklerdir. Allah: Mücadele emri verdiği halde bu emri hiç kimse aksi bir tutum sergileyip neshedemez. Allah hükmünü ancak dilerse kendisi yine kullara daha pozitif sonuçlar ve merhamette artmalar şeklinde değiştiren Rabb'dir. Önceki şeriatlerdeki hükümler sürekli kolaylıklar ile hafifletilerek bunu bize öğretir. Allah, Mücadeleden kaçmak için vizeler, izinler, mazeretler üretmek isteyen kesimin tam olarak Allah'a ve ahiret gününe iman etmediklerini ve kuşku, şüphe, septik manyaklık içinde bocalamakta olduğunu bizlere öğreten Rabb'dir. Allah, Allah yolunda mücadele edenlerde septisizm: şüphecilik göremezsin! kanunu ilahisini bizlere dava yolunda öğreten Rabb'dir. Allah, Niyetleri bilen Rabb'dir. Anadolu’ya gideceğim yine tam burada. Anadolu: ‘Eğer onlar sefere çıkmak isteselerdi, bunun için hazırlık yaparlardı’ diye gelen ayeti necib kalbinde şöyle tefsir eder: ‘Namazda gözü olsaydı ezanda kulağı olurdu, namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz.’ Meseleyi bazen tarihin vahiyle yoğrulan kalpleri bize bir cümle ile anlatır. Olay budur... Allah, Yolunda mücadele etmediği, orjinal doğruları savunmadığı gibi yine bu kesimin ümmet içinde tefrikacılık çıkaracağını bizlere anlatan, uyaran, bildiren Rabb'dir. Allah, Yolunda mücadele edenlere, her tür propaganda ile engel olmak isteyen, yalanlar, iftiralar dizen, zalimce tutumlara yönelen zalimlerin hallerini gayet iyi bilen Rabb'dir. Allah buyurdu ki: ‘Allah seni affetti. Fakat doğru söyleyenler sana iyice belli olup, sen yalancıları bilinceye kadar onlara niçin izin verdin? Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (kaçınmak için) senden izin istemezler. Allah takva sahiplerini bilir. Senden savaştan muaf tutulmaları yolunda izin isteyenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar, kalpleri kuşkuya kapılıp bu kuşkuları içinde bocalayanlardır. Eğer onlar sefere çıkmak isteselerdi, bunun için hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, sefere çıkmaya kalkışmalarını istemediği için onları böyle bir girişimden alıkoydu. Kendilerine ‘(Kadın, çocuk, yaşlı, hasta gibi) savaşma gücünden yoksun kimselerle birlikte siz de evlerinizde oturunuz’ dendi. Eğer içinizde, sizinle birlikte savaşa çıksalardı, bozgunculuk etmekten, ortalık bulandırmaktan, zarar vermekten başka işe yaramayacaklardı. Aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların yalanlarına, propagandalarına kulak verecekler de vardı. Allah yolundaki faaliyetleri engellemek için menfi propaganda yapan zalimlerin davranışlarını biliyor.’ (9.43-44-45-46-47) -İman ettiğimiz Allah, kim hangi dolabı çevirirse çevirsin, kim ne şekilde hakikatin, orjinal bilginin, vahyin önünü kesmek isterse istesin, kim tefrikalarla Allah yolunda mücadeleye engel olmak isterse istesin asla Allah'ı mağlup edecek değildir. Asla O nun yolunda mücadele edenlere galip gelecek değildir. Mutlu son daima iman edip, yolunda mücadele edenlerindir. Mutlak Galib daima Allah'tır ve Allah taraftarlarıdır. Allah buyurdu ki: ‘Andolsun ki daha önce de fitne koparmak istemişler ve sana nice işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah'ın emri galip geldi.’ (9.48) -İman ettiğimiz Allah, Allah'a güvenen kullar olmamızı farz kılan Rabb'dir.Herkesin bir planı varsa, Allah'ın da bir planı var. Allah'a tam olarak güvenen kullara Allah kafi'dir. Allah buyurdu ki: ‘De ki: ‘Hiçbir zaman bize Allah'ın bizim için takdir ettiğinden başkası dokunmaz. O bizim Mevlamızdır. Müminler yalnızca Allah'a Güvensinler.’ (9.51) -İman ettiğimiz Allah, yolunda mücadele edenlere iki zafer vaad eden Rabb'dir! Dikkat edin mağlup olmak, yenilgi görmek yok. Gerçekten O nun yolunda mücadele edenler O ndan gelen mutlak iki galibiyet üzeredirler. Şair bunu şöyle izah eder: ‘Yaşarsa Şeref'e & Ölürsek Ebed'e’. Allah, Dilerse küfrün azabını ellerimiz ile verir. Allah, Dilerse bizlerin müdahalesi olmadan da müdahil olur. Hiçb ir irade O nun iradesinin iradiliğinden üstün değildir. Hiç bir irade O nu yenecek değildir. Allah işini hikmetle yapan Rabb'dir. Tüm zaferler, galibiyetler, başarılar, şehadetler O ndan bir lütuftur. Tüm hatalar, mağlubiyetler, şehadetsizlikler nefsimizden ve şeytandandır. Allah buyurdu ki: ‘Münafıklara de ki: ‘Bizim hakkımızda bekleyip gözlediğiniz, iki güzel şeyden, yani zaferden veya şehid olmaktan başka bir şey midir? Biz ise Allah’ın, ya kendi tarafından veya bizim ellerimizle sizi azaba uğratmasını bekliyoruz. Siz bekleye durun; sizinle beraber biz de bekliyoruz!’ (9.52) Neue WELT |
||||||||
|
||||||||
| ||||||||
Etiketler: İman, Ettiğimiz, Allah, 102.Bölüm, |
|