HİCRİ 6. YÜZYILDA TASAVVUF!
MR. ÇAKMA HAZRET "ŞEYTANÜL EKBER" MUHYİDDİNİ ARABİ!
MR. MUHYİDDİN´İN ŞEYTANÜL EKBER"LEŞMESİNE 37.ÖRNEK:
Mr. Muhyiddin diyor ki: "Senin Rabbin kendisinden başkasına ibadet etmemeni emretti." (17/23) Ayetini İbn Arabi şöyle tefsir eder: "Şekilci alimler ayetteki "kada" kelimesini "emretti" şeklinde anlarlar. Biz ise ona keşif yoluyla "hükmetti" anlamını veririz. Doğru olan da budur. Çünkü insan Allah'tan başkasına tapamaz. Allah'tan başkasına tapanlar da itiraf ediyorlar ki bu putlara sırf kendilerini Allah'a yaklaştırsın diye tapmaktadırlar. Tüm putlara gerçek ilahı temsilen, ona niyabeten tapılır. Onların taptıkları herşey uluhiyyete nisbet ettikleri suretten ibarettir. İşte bunun içindir ki Allah onların da rızıklarını veriyor, ihtiyaçlarını karşılıyor. O suretlere ve putlara tevessül etmelerini de MAKBUL karşılıyor. Onların cisimlere "ilah" demeleri ve cismi ilaha benzetmelerinden dolayı onları hataya düşürmüş olsa bile, netice itibarıyla o cisimler de vahdetin bir görüntüsü olduğundan makamda hataya düşmemiş olacaklardır." (1)
İşte böyle sarhoş bir kafa. Yani tarihte hiç putçuluk olmamış! Olanda o zan ile aslen Allah´a iman üzereymiş! Bir ton böyle saçmalık! Tabii eşyaya Allah diyen bu mentalitenin (nefisler kemale ererek) insan-i kâmil mertebesine ererek İnsan Allah olur-Allah insan olur diyen bu kırık kafaların "her nesne ilahtır, put değildir, suretin yansımasıdır" söylemine hiç de şaşırmıyoruz. Bizi şaşırtan hâlâ günümüzdeki zekâ fukaralarının bunlara hazret muamelesi yapmaları! Tarihte bir delinin söylemiyle amel etmeye zorlanmayanların Allah´ın söylemini taca atmaları kadar büyük bir akıl tutulması olamaz! Bu ümmetin zekasını böyle dumura uğrattılar. Sadece Lat, Menat, Uzza, İbrahim (as)’ın put kırmalarını örnek verecek olsak bile bu putculuk yoktur diyenleri tek başına çürütmeye yeterli bir örnek olacaktır. Burada benim dikkatimi çeken hayati olarak gördüğüm fitne aslen şudur kardeşlerim; bu alçaklar "Mutlak küfür yoktur!" şeklinde bir itikad geliştirerek, tüm kâfirleri de iman potasına çekmeye gayret etmekteler! İşte işin sırrı birazda buradadır, ileriki dönemlerde "Ne olursan ol gel “diyen ve kendini (Haşa) Allah’tan bile hoşgörülü zannedenlerin aslen arka plandaki fikri "Mutlak küfür (kâfirlik) yoktur" itikatlarıdır. Allah bile ne olursan gel demiyor, illaki Müslüman ol gel yoksa atarım cehenneme diyor. Günümüze kadar gelen bu fitnenin birçok örneği verilebilir. Eğer bugün kâfirlere cennet parselleri sunan imamlar görüyorsanız, eğer bugün küfre dua eden, firavunların mezarlarına çelenk koyma merasimlerine "gayet normal bir ritüeldir" diyenler varsa, eğer hâlâ satanist Yahudi’ye ağıtlar yakanlar varsa, işte bütün bu fitnelerin arkasında, kâfire kâfir diyemeyen, kâfiri tekfir edemeyene, mutlak küfür yoktur! Sapıklığı vardır! Allah’ın kâfir dediklerine, yok onlar aslen iman üzeredir diyenlerin Allah ile aldatmalarına sükût edenlere veyl olsun! Burada bu vesileyle yine şunu dillendirmemiz gerek”! Tekfir papağanlığından nefret ediyoruz! Allah'ın kafir dediklerine de asla Müslüman demiyoruz! Ümidimizde, İnadımızda "Vasat ümmet olunuz" emrine itaattir! Mutlak küfür vardır! Kafirler için cehennem vardır. Azap haktır... Hesap görücü ise Allah'tır!" Müşrik tasavvufu çöpe atamayanlar, çöplükte gül yetiştirmeye kalksalar ne yazar?
Kaynaklar: 1-İbn Arabi, Fütuhat, III/117
Neue Welt
|